|
Evleneli oniki yıl olmuştu.Çocuk sahibi olamamıştık. Tedavi için gittiğimiz doktorların hemen hepsi aşağı yukarı aynı şeyleri söylemişlerdi. Bu gerçekleri duymak eşim için de benim için de her seferinde yıkım oluyordu. "Çocuk sahibi olabilmeniz imkansız görünüyor..."Bu kelimelerin her tekrarlanışı umudumuzu iyice yitirmemize neden olmuştu.-Neden evlatlık edinmiyoruz? dedim eşime-Sahipsiz onca çocuk varken... Belki de Allah onlardan birine sahip çıkmamızı istiyor. Ve belki de bu yüzden bir bebek ..devamı>> |
|
1- Ters el alıştırmasıSağ eliniz yerine biraz da sol elinizi kullanmaya başlayın. Saçlarınızı sol elinizle tarayın, kalemi ters elinizle tutun gibi… Sonuç olarak, rutin alışkanlıklarınızı kırar ve beyninizin kullanmadığınız diğer yarısını da harekete geçirmiş olursunuz.2- Çocuk oyunu alıştırmasıİşe veya alışverişe giderken, tıpkı bir çocuk gibi merak içinde bütün duyularınızı harekete geçirin. Bakın, dokunun, dinleyin, koklayın. Bu şekilde çok ender yaptığınız bağlantıları canlandırır, beyninizi..devamı>> |
|
Küçük bir Karınca her sabah erkenden işine gelir ve neşe içinde çalışmaya başlardı. Çok çalışır… Çok üretir... Ve bunları keyif içinde yapardı.Patronu Aslan, Karınca’nın başında yöneticisi olmadan kendiliğinden bu kadar hevesle çalışmasına çok şaşırırdı. Bir gün kârı ve verimliliği arttırmak için aklına parlak bir fikir geldi. Eğer Karınca, başında bir yönetici bile olmadan bu kadar üretken olabiliyorsa, bir de başarılı bir yöneticisi olsa neler yapardı.Bunun üzerine, müthiş bir yöneticilik kari..devamı>> |
|
Adamın işi varmış, Ankara'ya gidiyormuş, tam uçağa binerken kulağında bir ses:"-Binme, bu uçak düşecek..."Dönmüş bakmış, kimse yok ama içine de bir kurt düşmüş, binmemiş.İkinci uçağı beklerken kara haber ulaşmış: "-Uçak düştü kurtulan olmadı..."Koşmuş Haydarpaşa'ya, bilet almış, tam trene binecek, aynı ses kulağında;"-Binme bu trene, raydan çıkacak..."Dönmüş bakmış yine kimse yok, trene binmemiş, gelmiş eve...Sabah gazeteyi açınca tüyleri ürpermiş;"-Tren Eskişehir'de raydan çıktı, şu kadar ölü, ..devamı>> |
|
Bir gün bir taksiye atladım ve havaalanından hareket ettik. Sağ şeritte yol alırken siyah bir araba, park ettiği yerden aniden önümüze çıktı. Taksi şoförü sert bir şekilde frene bastı, kaydı ve diğer arabaya çarpmaktan milim farkıyla kurtuldu. Diğer arabanın sürücüsü camdan başını çıkartıp bağırmaya ve küfretmeye başladı. Taksi şoförü ona gülümsedi ve içten bir şekilde el salladı. Tavrı, gerçekten de çok arkadaşçaydı.Taksiciye sordum:"Neden bunu yaptınız? Adam neredeyse arabanızı mahvedip ikimiz..devamı>> |
|
Avustralya’da o güne kadar kayıtlara geçirilmiş en şiddetli kuraklık günleri yaşanıyordu. Ormanda yaşayan vahşi hayvanlar, susuzluktan kırılıyordu. O kadar ki, kasaba ve köylere inip, normal şartlarda yanlarına bile yaklaşamayacakları evlerin yakınında, bir yudum olsun içecek su arıyorlardı.
Oysa çiftliklerde yaşayanların durumları onlardan daha iyi değildi. Sığırlar ve koyunlar zayıf düşmüşlerdi ve teker teker ölüyorlardı. Çiftçiler ise ellerinde kalan azıcık su ile hem kendilerinin, hem de sa..devamı>> |
|
Devir iletişim devri. Devir Facebook’ta 483 küsur arkadaşa sahip olup da, sesimi duyan var mı çığlığına “çevrimdışı” cevabının alındığı iletişimsizlik devri.
Kolunu sallasan 5 kişisel gelişimcinin çarptığı, okumanın, yazmanın, konuşmanın, aklına gelen her şeyin kursunun, seminerinin düzenlendiği iletişimin altın çağı.
Sabahlara kadar chat odalarında birbirini hiç tanımayan insanların sanal yanılsamalarla kendi içlerindeki özlemleri, umutları, umutsuzlukla..devamı>> |
|
Sultan II. Mahmud Han zamanında yaşlı bir kadıncağız duymuş ki, Hazreti Hızır her gün yatsı namazında, Yeni Câmî'de görülürmüş. Kendisi de zâten Hızır Aleyhisselâm'ı görmeyi öteden beri çok istermiş.Duyduğu söz üstüne ertesi gün kocasına durumu bildirip, ondan izin alarak yatsı namazına Yeni Câmî'ye gitmiş. Namaz çıkışında, avluda bir kenara çekilmiş ve başlamış çıkanlara dikkatli dikkatli bakmaya.O pür dikkat çıkanları tâkip ederken, karşısından bir yaşlı amca çıkagelmiş.- Neye bakarsın hâtun? ..devamı>> |
|
Yusuf ailesinin tek çocuğuydu... Annesi babası Onu en iyi şekilde yetiştirmeye gayret ediyorlardı... İmam-Hatip öğrencisiydi Yusuf...Yusuf'un uzaktan uzağa sevdiği bir kız vardı... Sevgi... Sevgi sınıfın en ağırbaşlı kızıydı.. Başı hep önündeydi... Teneffüs aralarında evden getirdiği kitaplarını okurdu hep... Yusuf derste gizli gizli bakardı Ona... O ise Yusuf'a hiç karşılık vermezdi.. Görmezdi bile Yusuf'un Ona ilgisini... Oysa ki sınıfın değil okulun en yakışıklı çocuğuydu Yusuf... Kızlar onun..devamı>> |
|