|
Sinema tarihinin en ünlü komedyeni Charlie Chaplin anlatıyor:Küçük bir çocukken babamla bir sirk şovunu izlemeye gittik. Bilet sırasında uzun bir kuyruk vardı ve önümüzde anne-baba ve 6 çocuktan oluşan bir aile vardı.Fakirlik hallerinden belliydi, elbiseleri eski ama temizdi. Çocuklar sirkten bahsederken çok mutlu görünüyordu.Onların sırası gelince, babaları gişeye geçti ve bilet fiyatını sordu. Gişe çalışanı ona bilet fiyatını söyleyince adam kekelemeye başladı ve dönüp karısının kulağına bir ş..devamı>> |
|
Köyde yaşayan yaşlı bir ressam vardı. Olağanüstü güzel resimler yapıp iyi fiyata satardı.Bir gün köyden bir fakir gelip dedi ki :- Yahu senin durumun iyi. Neden kimseye yardım yapmıyorsun? Bak fırıncı, fakirlere ara ara bedava ekmek veriyor. Kasap, bazen bedava et veriyor. Sen neden hiç yardım etmiyorsun?Ressam tebessüm etti ama bir şey demedi.Bu fakir bütün köyde sabah akşam ressamın aleyhinde propaganda yapıyor ve ressamı kötülüyordu.Bir gün ressam hasta oldu. Kimse de onun yanına gelmedi ve s..devamı>> |
|
1963 yılının bir sonbahar günü̈… Şehirlerarası otobüs terminalinde; Ankara'dan, İstanbul otobüsü̈ hareket etmek üzere. Terminalde bir hareketlilik var. 14-15 yaşlarında çocuğunun elinden tutmuş̧ bir baba,Otobüse yaklaşarak kaptan şoföre:"Oğlum Galatasaray Lisesi’ne gidiyor, yatılı okuyacak. Onu yalnız gönderiyorum, İstanbul’da güvenilir bir taksiye bindirip okuluna yollar mısın?” diyip ekliyor: “Valizini de unutmasın."Kaptanın cevabı..devamı>> |
|
Bakışları bir noktaya kilitlenmişti. oysa nereye baktığının farkında bile değildi..Görüyor, duyuyor fakat algılamıyordu..Elindeki telefon istem dışı düştü..Ancak bir ses, bir görüntü, bir hareket onun dikkatini dağıtabilirdi, ve hiç beklemediği ses onu kendisine getirdi..zilin sesi kulağında tekrar tekrar yankılanıyordu..ayağa kalmak için davrandı fakat ilk hamlede başarılı olamadı, dizlerinin bağı çözülmüş olduğu yere yığılmıştı..az öncekinden biraz daha fazla bir dirençle ayağa kalkmayı tekrar..devamı>> |
|
Evi terk etmeye karar vermişti.“Diş fırçalarken suyu açık bırakma”“Salondan en son kim çıktı? Işıklar neden açık”“Makası neden yerine bırakmıyorsun?” Gibi babasının ikaz ve söylemlerine dayanamıyordu.Sabah bir iş görüşmesine gidecekti ve eğer kabul edilirse aile evini bırakıp, kedisine bir ev kiralayacaktı. Artık kendi hayatını yaşamak istiyordu.Sabah, babası onu kapıda uğurladı.– Dikkatli ol ve bütün soruları cevaplamaya çalış, oğlum dedi.Görüşme adresine gelince, kapıda bekçi yoktu. Bahçe kapı..devamı>> |
|
Adamın biri anlatıyor.Ben lokantada oturmuşken telefonla konuşan bir adam, birden sevinç çığlıkları atmaya başladı. Konuşmasını bitirdikten sonra garsona:-Burada olanlara hepsine benden pilav üstü kebap ver! 18 yıl aradan sonra baba olacağım!Bir kaç gün sonra aynı adamı sinemaya giderken, elinde 3-4 yaşında bir çocukla bilet kuyruğunda gördüm. Çocuk ona baba diyordu. Adamın yanına gidip o günkü işinin hikmetini sordum.Adam utana sıkıla olayı anlattı.-O gün yan masada yaşlı bir çift vardı.Yaşlı k..devamı>> |
|
Eskiden "Kapıyı kapat!" denilmezmiş. Allah (cc) kimsenin kapısını kapatmasın diye düşünülürmüş. "Kapıyı ört, ya da sırla" denilirmiş. Kapının kapanmadan yavaşça örtülmesi edebdenmiş.“Lambayı söndür” demezlermiş. Allah (cc) kimsenin ışığını söndürmesin. "Lambayı dinlerdir" derlermiş. Lamba yakılmaz, uyandırılırmış.Uyuyan birisi uyandırılmak İçin sarsılmaz veya adı ile çağırılmazmış. "Agâh ol erenoler" derlermiş. Nezaket, incelik, edeb her işin başı imiş de ondan... Ona eren uyanık olurmuş. İnsanl..devamı>> |
|
Okuyacağınız bu olay hayâl değil, senaryo değil, kurgu değil, roman hiç değildir. Bizzât yakınımda gerçekleşen bu olayın kahramanı, 25-26 yaşlarında genç bir kız…Konu ise şu soru: "İslâm’da kadınlara, niçin erkeklerden daha disiplinli giyinmesi emrediliyor?" (Bknz. 24. S., 31. Â. ve 33. S.,59. A.) Benim de dikkatimi çeken bu sorunun ilginç ve mantıklı cevaplarından birini, bizzat şâhit olduğum ilginç bir olayın içinde, net olarak bulmuştum.Yıllar önce arşivime attığım bu ilginç hâtırayı, siz dos..devamı>> |
|
Kavurucu çölün ortasında üç genç yorgun argın ilerliyorlardı. Bu gençler, Peygamber efendimizin torunları Hasan, Hüseyin ile amcalarının oğlu Abdullah idi. Mekke'den Medine'ye dönüyorlardı. Çöl ortasında yiyecek ve içecekleri tükenmişti. Çok da acıkmış vesusamışlardı. Yüce Allah'a sığınarak yollarına devam ediyorlardı..Biraz ilerde, çölün bittiği yerde bir çadır farkettiler. Dizlerindeki son dermanı da kullanarak çadıra zar-zor ulaşabildiler. Çadırdan, fakir olduğu her halinden belli olan bir ka..devamı>> |
Toplam 189 Blog, 21 Sayfada Gösterilmektedir. |
[1] 2 3 4 5 6 » »»
|
|