Haftalar geçtikçe adamın çiftlik işlerini düzenli olarak yürüttüğünü de görünce içi rahatladı. Ta ki o fırtınaya kadar: Gece yarısı fırtınanın o müthiş uğultusuyla uyandı. Öyle ki bina çatırdıyordu. Yatağından fırladı adamın odasına koştu: "Kalk kalk! Fırtına çıktı. Herşeyi uçurmadan yapabileceklerimizi yapalım."
Adam yatağından bile doğrulmadan mırıldandı:
"Boşverin efendim gidin yatın. İşe girerken ben size fırtına çıktığında uyuyabilirim demiştim ya."
Çiftçi adamın rahatlığına çıldırmıştı. Ertesi sabah ilk işi onu kovmak olacaktı ama şimdi fırtınaya bir çare bulmak gerekiyordu. Dışarı çıktı saman balyalarına koştu: A-aa! Saman balyaları birleştirilmiş üzeri muşamba ile örtülmüş sıkıca bağlanmıştı. Ahıra koştu. İneklerin tamamı bahçeden ahıra sokulmuş ahırın kapısı desteklenmişti. Tekrar evine yöneldi; evin kepenklerinin tamamı kapatılmıştı. Çiftçi rahatlamış bir halde odasına döndü yatağına yattı. Fırtına uğuldamaya devam ediyordu.
Gülümsedi ve gözlerini kapatırken mırıldandı:
"Fırtına çıktığında uyuyabilirim"
Sıkıntılara zihnen (bilgi plan) mânen (dua) maddeten (tedbir) hazırsanız fırtına çıktığında uyuyabilirsiniz. Hayatınız boyunca...