Kayserili iş adamı işi vesilesiyle arabasıyla Ankara'ya gelir. Vakit akşamüstüdür. Ulus civarında arabasını park edecektir. Ama sokaklar dolu, boş yer görünmüyor.
Girdiği sokakta ilerlerken yolun sonuna doğru bir arabalık boşluk fark eder, yanaşır.
Bu arada dükkanını kapatan bir Karadenizli vatandaşımız anahtarları elinde, gelene bakar. Yardımcı olmak ister.
İleri geri, sağa sola manevralar ettirerek yarım saate yakın uğraşırlar. Sonunda o bir arabalık yere park etmesi sağlanır.
İş adamı kan ter içinde arabasından iner, yardım edene çok teşekkürler eder.
"Sana da büyük zahmet verdik, sağ olasın!" der.
Yardım eden esnaf da:
"Ne zahmeti, insanlık öldü mü? diye mukabele eder.
Sonra ne mi olur?
O Karadenizli vatandaş öndeki arabaya ilerler, kapısını açar, arabayı çalıştırır ve oradan uzaklaşır...