Menü

Müzik Çalar

Anket

Sitemizden Memnun musunuz?
Evet (%80)
Hayır (%8)
Yorumsuz (%12)

Toplam Oy: 25

Tüm Anketler

Takvim

« Kasım - 2024

»

PT SL ÇŞ CM CT PZ
1 2 3
4 5 6 7 8 9 10
11 12 13 14 15 16 17
18 19 20 21 22 23 24
25 26 27 28 29 30

İstatistikler

 Toplam Hit: 1161561
 Sitede Aktif: 1
 Ip: 18.117.105.40
 Toplam Kategori: 4
 Toplam Blog: 385
 Toplam Yorum: 317
 Toplam Resim: 0
 Toplam Mesaj: 1

Etiket Bulutu

African Mango Ahiret Akıl Altın Çörek Altın Ekmek ana Anne Arıza Aşk Baba Banka Bayan Bebek Bilgi Bilgisayar Bip Bisiklet Borç Boşanma Burs Cehennem Cennet Clavis Clavis Panax Cömertlik Çocuk Damat Dedi Dedikodu Deneyim Depresyon Derviş Devlet Din Diploma Doktor Dua Dünya eğitim Ekmek Empati Endişe Erkek Evlilik Excel Ezan Facebook Fakir Gece Geçim Gelin Geri Dönüşüm Kutusu Google Güç Saygı Güzel Hakaret Hasta Hayat Hayırsız Evlat Hediye Helal Horoz Huzur İhtiyar Adam İletişim İman imitasyon İnsanlık İş Yaşamı İyilik Jiroskop Kadın Kanser Kavga Kaynana Kaza Kazanç KB5000802 KB5001567 Kıskançlık kız Kilo Klavis Panax Komşu Korku Kömür köy Küsmek Lisans Makarna Melek Mobile Motivasyon Mutluluk Okul Oy Ödev Öfke Öğretmek Öğretmen Öğüt Ön Yargı Para Pişmanlık Power Editör Powerball Profesyonellik Reklam Replika Reset Ressam Rızk Sabır Sadaka Sandık Sarhoş Seçim Sevgi Sevmek Sıkıntı Signal Simit Soygun Stres Şişmanlık Telefon Telegram TimeLine UAC Uyku Uyumak Üzüntü Whatsapp Windows Windows 10 Yalan Yaratıcılık Yaratmak Yardım Yardımlaşma Zaman Tüneli Zengin Zihin Zindan

Blog

RSS Takip Tavsiye Et İndir (.doc) Okunma: 2471
Çocuklarınıza Zaman Ayırın...

Cenneti Satın Almak... Neden Öfke İle Bağırırız...

Kapıdan içeri girer girmez neşeyle bağırdı:
“Anne biliyor musun bugün yuvada ne oldu?”
“Görmüyor musun? telefon la konuşuyorum.”
Hiç kimsenin sevdiği şey birbirine benzemiyordu. Annesi telefonu, babası arabayı seviyordu.
Her şey erteleniyordu telefon ve Araba söz konusu olduğunda.
Bir de eve misafir gelecek oldumu kendisine hiç yer kalmıyordu.
Nerelere gitsindi?
Annesi kapattı telefonu. Mutfaktan Tencere kaşık sesleri geliyordu.
Koşarak yanına gitti.
“Sana yardım edeyim mi?” dedi en sevimli halini takınarak. Annesi manalı manalı baktı.
“Hayırdır. Bir yaramazlık filan. Bak bir de seninle uğraşmayayım. Çok yorgunum zaten.”
Yorgunluk nasıl bir şeydi. Bazen elinde oyuncağıyla uykuya daldığında anneannesi oyuncağı yavaşça elinden alır “Nasıl yorulmuş yavrucak. Uykunun gül kokulu kolları sarsın seni”
Diyerek alnına bir öpücük konduruverirdi. Yorgunluk gül kokulu bir uykuya dalmaksa eğer, ne diye annesi kendisiyle böyle kızgın kızgın konuşuyordu.
“Anneciğim yorulduğun zaman gül kokulu uykulara dalarsın. Anneannem öyle söylüyor.”
“Uykuya dalayım da gül kokuları kusur kalsın. Yorgunluktan ölüyorum.”
Bu kelimeden nefret ediyordu. Yorgunum. Yorgun olduğumdan. Böyle yorgun yorgunken…
“anneciğim sen yorulma diye…”
“Yemekte konuşuruz çocuğum. Bankada işler yetişmedi. Baban gelene kadar bunları bitirmem lazım. Hadi sen oyna biraz.”
“Hani siz yoruluyorsunuz ya…”
“eeee….”
“Ben de oynamaktan yoruluyorum.”
“Ne yapayım?”
“Bilmem…”
Yapılmaması gerekenleri biliyordu da büyükler, yapılması gerekenleri hiç bilmiyorlardı. Işıklar söndü birden.
Annesi öfkeyle söylenmeye başladı.”Mum da yok” diye diye karıştırdı dolapları el yordamı.
Çocuk sırtüstü yatıp, anneannesinin köyünü düşündü.
Gaz lambasının ışığında deli tavşan masalını anlatışını. Deli tavşanın duvardaki aksini getirdi gözlerinin önüne.
Anneannesi gibi iki ellerini birleştirip işaret parmaklarını yukarı kaldırarak tavşan kafası yaptı. “Bak deli tavşan” diyerek parmaklarını oynattı.
Yoldan gecen arabaların farları duvardaki tavşana yol açtı. Tavşan alabildiğine hür dolaştı sağda solda.
Otlarla kuşlarla konuştu. Sonra yorgun düştü. Duvardaki görüntü o minik avuçların açılmasıyla kayboldu.
Kolu yavaşça kanepeden aşağı sarktı.
Neden sonra ışıklar geldi. Kadın çocuğun hiç konuşmadığını akıl etti birden.
Kanepeye koştu. Küçücük dizlerini karnına doğru çekerek uykuya dalmıştı.
Masanın üstündeki dosyalara baktı iğrenerek.
Dindirilmez bir pişmanlık doldurdu içini.
Uyandırmaktan korka korka küçük alnına bir öpücük kondurdu.
  # Yorum Yaz #

İsim :

Yorum :
(Max. 400 Karakter)

 

En Çok Okunanlar Son Yorumlananlar Hakkımda
Hiberfil.sys dosyası nedir? Nasıl silinir? (69792)
Facebook Reklam Sorunu ve Reklam Engelleme (64266)
İşyerinden İzin Alma Taktikleri (29841)
Windows 8 Masaüstüne Geri Dönüşüm Kutusunu Getirmek (29449)
Lara Fabian-JE T’AIME – Türkan Kürşat (JÖTEM) [Türkçe Çeviri] (26480)
Excel Dosyanız Yavaş Çalışıyorsa... (24270)
Sabır, insana üstün bir ahlak kazandıran... (13107)
Klasik Müzik Dinle (300 tane kadar) (12219)
Bir kadına değerli olduğunu nasıl hissettirilir? (11234)
Küskün Gelin... (11032)
Kaç Saatte Gidebilirim... (2)
Hiberfil.sys dosyası nedir? Nasıl silinir? (27)
Google Translate ile Beatbox Yapma (2)
Şeytanın Hilesi... (7)
Neden Lisanslı Yazılım Kullanmalıyız? (1)
Excel Dosyanız Yavaş Çalışıyorsa... (4)
Windows 8 Masaüstüne Geri Dönüşüm Kutusunu Getirmek (31)
Ensesi Kalın Kurt... (1)
Bilinçaltı Dünyası (Okunması Gereken Bir Yazı) (6)
İşyerinden İzin Alma Taktikleri (5)
  İçimdeki çocuk bir ergen. Bağımsızlıkla güvenlik duygusu arasında sıkışıp kalmış sanki biraz. Bir yanı eğleniyor, bir yanı isyankar. Bir yanı güvenmek istiyor, bir yanı çekip gitmek. Bir yanı sorumluluk alıyor, diğer yanı serserilik etmeye devam etmek istiyor. Arada kalan ise ben, yani o çocuğun büyümüş hali oluyor. Kolay değil içimdeki çocukla baş etmek. Hele o benim tam anlamıyla b