Bundan 4 yıl önce ''kozmetik ürünler'' satan bir dükkana girdim ve kendime bir parfüm alacaktım. Aslında, deodorant parfüm, kolonya türü şeyler kullanmam, ten kokumu değişmem hiçbirine ama, nedense o gün alasım tutmuştu. Belki de o gün param çoktu ya da başka bir neden, tam olarak bilmiyorum! Her neyse, Dükkanda çalışan bir kaç kız vardı. İçlerinden biri benimle ilgilenmeye başladı. Hafif çilli tenli, dalgalı siyah saçlı ve kocaman gözlü bir kız... Birkaç tane parfüm ismi söyledim, biliyormuş gibi yapıyor, arıyor ama istediklerimi bulmakta güçlük çekiyordu. Meğer kız, o gün işe başlamıştı. (bunu daha sonra öğrendim) Baktım kızla anlaşacak gibi değiliz, en iyisi başka yerde bakayım dedim ve tam çıkarken kıza -küçük düşürücü bir üslupla- parfümlerin ismini öğrensen iyi olacak dedim (sanki ben çok biliyordum da), diğer arkadaşları da duydu beni. Kız alındı ama yine de belli etmemeye çalıştı, zoraki gülümseyerek, olur dedi. Dükkandan çıktım, yolda eve giderken, ''keşke öyle söylemeseydim.. acaba cidden üzüldü mü, manyak mıyım be.. insanları neden üzüyorum ki, o kız zaten ayakta çalışıyor akşama kadar, bir de ben onu üzüyorum hiç düşünmeden! olacak iş mi'' falan deyip durdum eve gidene kadar. Evde biraz oturdum, baktım vicdanım ve pişmanlığım yakamı bırakacak gibi değil, odama gidip, kitaplığımdan bir kitap çıkarıp geri gittim. Dükkanının kapısına vardım ve el işaretiyle kıza az gelir misin dedim. Hiç tereddüt etmeden geldi ve buyurun bir şey mi oldu dedi tedirgin bir ses tonuyla. ''Az önce sanırım sizi kırdım, bunun için sizden özür dilemeye geldim, lütfen kusura bakmayın dedim ve bu kitabı da size hediye etmek istiyorum'' diyerek ona uzattım. Kız şaşırdı biraz..! Sonra, önemli değil diyerek kitabı aldı ve gitti. Aradan 4 yıl geçti. Tam 4 yıl... Geçen biri bana facebook'tan mesaj attı. Konuşmak istediğini söyledi. 4 yıl önce parfüm dükkanında çalışırken, üzdüğün(demek ki gerçekten üzülmüştü) daha sonra geri gelip kitap hediye ettiğin kızım dedi. Hafızamı yokladım ve böyle bir anımın olduğunu anımsadım. Üzerinden 4 yıl geçmişti ve tamamen unutmuştum. Kız hatırlatınca hem çok şaşırdım hem de çok sevindim. Hala orada mı çalışıyorsun dedim? Yok, bıraktım çalışmayı. Verdiğin kitabı okuduktan sonra okumaya karar verdim. Lise 1'de bırakıp çalışmaya başlamıştım. Sonra kitabı okuduktan sonra bir şeyleri sorgulamaya başladım ve her gün işe gitmenin maddiyattan öte başka bir anlamı olmadığını anladım. Bu yüzden ertesi sene tekrar okula gittim ve şuan lise son sınıftayım, aynı zamanda üniversite sınavına çalışıyorum dedi. Ve teşekkür etti. Hayatımın değişmesine sen vesile oldun. Bu yüzden şükran borçluyum sana...(Tabi ben duygulanmamak için zor tutuyorum kendimi) Ne diyeceğimi bilmiyordum. Elimi çeneme koyup sadece bilgisayarın ekranına bakıyordum. O ise yazmaya devam ediyordu: ''Hayatımda okuduğum ilk kitap senin verdiğin kitap oldu... O kitapla beraber kitap okumaya başladım, şuan bir sürü kitabım oldu. Çok seviyorum kitaplarımı. O gün de işe yeni başlamıştım ve parfümlerin hiçbirini tanımıyordum, bu yüzden sana yardımcı olamamıştım (gülücük)...'' dedi. Bu kadar da olmaz demeyin. Oluyor işte... Savaş Yıldırak |