|
Kurumsal hayatta yaratıcılık olmaz değil, ama zor.
İşin ilginç tarafı her şirket farklı düşünen ve yaratıcı beyinlere ihtiyacı olduğunu söyler. Hatta işe de alırlar nadiren. Ancak karşılıklı “uyum süreci” bir türlü bitmez. Sonrasında ya siz (ortama ayak uydurursunuz), ya da onlar (size başka pozisyonlar önerirler!) pes eder.
Her iki sonuçta da sonuç aynı esasında, değil mi?
* Büyük kurumsal şirketler var olduklarına inandıkları, üzerine kitapçıklar bastırıp çalışanlarına dağıttıkları ..devamı>> |
|
Çalışanlarınızın yüzlerine baktığınızda, saklamaya çalıştıkları aynı isteksiz ifade ile mi karşılaşıyorsunuz?
Mesai saatinin bitmesine dakikalar varken herkes bir an önce gitme hazırlığına mı girişiyor?
Sabahları sizden önce ofiste olan sağ kolunuzun bugünlerde işe sürekli geç ve uykulu gözlerle geldiğini fark ettiniz mi?
Eskiden yeni mezunların çalışmak için can attığı şirketiniz, bugün yet..devamı>> |
|
İhtiyarlığa adım atalı çok olmuştu. Gözleri dalgalara takılmış halde, iyi kötü yönleriyle geçmişi düşünüyordu. İnsanlığa karşı pek güveni kalmamıştı. İyilik yaptıkça nankörlük gördüğünü düşünüyordu. Çoğu kişinin kendisinei enayi gözüyle baktığını da biliyordu. Fakat karşılıksız iyilik yapmaktan vazgeçmiyordu. Çünkü kendisini hayata bağlayan çok az değerden birisi de, kendisine olan saygısıydı. Onu da kaybederse, her şeyini kaybetmiş olacağını düşünüyordu.
&..devamı>> |
|
İstanbul, Tophane’de haftada bir gün öğle tatilinde yaptığımız dinî sohbete herkesten önce gelen ve o dinî sohbeti büyük bir dikkatle takip eden bir sohbet arkadaşımız var. Eski bir denizci. Yaman Dede gibi, Müslüman olmuş ve Mustafa ismini almış eski bir Hıristiyan Rum... Mustafa, o sohbetimiz esnasında, derin manevî âlemlere dalar gibi bir hal gösterir. Konuştuğunda en fazla üzerinde durduğu mevzu ise, ezan sesinden etkilenerek Müslüman oluşudur. Beş vakit namazını cam..devamı>> |
|
Bazı yazar arkadaşlarımın telefonlarına çıkan rahmetli annem, “Telefonda konuşma adabını bilmeyen yazar olabilir mi?” derdi. Halide Nusret Zorlutuna’yı, Şükufe Nihal’i yakından tanıyor ve onların zarafetini arıyordu.
Telefon çalar, açarsınız. Telefondaki ses, robot gibi konuşmaya başlar, sabahın çok erken bir saati veya akşamın çok geç bir saati onun için önemli değildir. Onun için önemli olan işinin görülmesidir. “Kimsiniz?” diyecek olursunuz, “Beni hatırlamadınız mı?” der. Bir vakıfta ayak..devamı>> |
|
Sabır, insana üstün bir ahlak kazandıran, onu pek çok yönden geliştiren ve kişiye din ahlakını yaşamayan insanlarla kıyaslanmayacak derecede güzel ve huzurlu bir yaşam sunan bir özelliktir. En önemlisi de iman edenler, Allah rızası için gösterdikleri sabrın karşılığını dünya hayatında ve ahirette kat kat artırılmış olarak alırlar.Sabrın gerçek anlamını bilen ve bu ahlak özelliğini Allah'ın beğeneceği umulan şekilde yaşayan tek topluluk müminlerdir. Çünkü onlar, Kuran'ı rehber edinmişle..devamı>> |
|
Din ahlakını yaşamayan insanların Allah'a güvenip teslim olmamaları hayatlarını sürekli üzüntü, sıkıntı ve stres içinde geçirmelerine sebep olur.
Kim de Benim zikrimden yüz çevirirse, artık onun için sıkıntılı bir geçim vardır..." (Taha Suresi, 124) Allah, kimi hidayete erdirmek isterse, onun göğsünü İslam'a açar; kimi saptırmak isterse, onun göğsünü, sanki göğe yükseliyormuş gibi dar ve sıkıntılı kılar. Allah, iman etmeyenlerin üstüne işte böyle pislik çökertir. (En'am Suresi, 125)
Din ..devamı>> |
Toplam 295 Blog, 33 Sayfada Gösterilmektedir. |
«« « 28 29 30 31 32 [33]
|
|